14 Temmuz 2013 Pazar

Ramazan iyidir, iyi (1)

Yılı tam hatırlayamadım. Yine bir Ramazan ayındaydık. Yaz mevsimdeydik. O zamanlar tek eğlencemiz kuzenle dışarı çıkıp gezmek tozmak, muhabbet etmek. Bazı günler ise oruç tutar, evde bilgisayar başından konuşurduk.

Ramazanın ortaları falandı. Senelerdir müşterisi olduğumuz fırına bir bayan eleman alınmıştı. Ramazan yoğunluğunda yardım etmesi için alınmıştı. Kuzenimin "olum kız fena lan" demesi üzerine fırına ekmek alma bahanesiyle gitmiş, kızı görmüş fakat beğenmemiş üstüne üstlük kızı görmek için aldığım lazım olmayan ekmek yüzünden kuzene kalayıda basmıştım.

Yine Ramazan geceleri kuzen ve bir kaç arkadaş sahura kadar Age Of Empires 2 kurup yemek vaktine kadar oynardık. Sonra fırına giderdik. Bu bizim için büyük zevkti. Gece dışarı çıkmak, 2 tur atıp fırına gitmek. Çok eğlenceli olurdu.

Yine bir sahur vakti, fırına gitmek için dışarı çıkmıştık. Yolda bir soda şişesi buldum. Kuzene "havaya atıp kıralım mı lan. Gece gece eğlenceli olur" dedim. Elinde fırın poşeti içinde sıcacık pideler. "Tamam lan, şu ara sokağa girelim de, biri görmesin" dedi.

Ara sokağa girdik, artık atmam gerekiyor. Fakat niyeyse yemedi. Kuzene elindeki poşeti bir o yana bir bu yana savurarak koşmaya başladı. "Noluyo lan" dedim elimde soda şişesiyle bende koşmaya başladım. Kafasını arkasına çevirdi, koşmaya devam ediyor. "AT LAN AT" diye bağırmaya başladı. Havaya atmak yalan oldu tabi, arkaya fırlattım şişeyi, koşmaya devam ettik. Bir süre sonra durduk.

- Olum niye atmıyosun lan şişeyi? diye sordu kuzen.
- Sen koşunca panik oldum lan. Dedim bende.

Her neyse... Sonra günler birbirini kovaladı. Artık oruç kafaya mı vurdu, yoksa yokluktan mı bilinmez, şu bahsettiğim fırında çalışan kız bana hoş gelmeye başladı. Kız için devamlı anasının örekesi uzunluğunda sıraya giriyorduk. Her seferinde kız bizimle ilgileniyor, kimseye demediği o "iyi akşamlar" lafını bi bize söylüyordu, bizimde hoşumuza gidiyordu. İhtiyacımız olmasa bile pide kuyruğuna girip sıra bize geldiğinde ikimiz birden "1 tane alıcaz abi" deyip, pidemizi alıp gidiyorduk.

Yine günlerden bir gün, sırada beklerken bizim mahallenin kazıkçı diye tabir edilen esnaflarından kırtasiyeci Zübeyde ablamız geldi. Benim kuzeni yakından tanıdığından ona para verip, onada bir pide alması, kırtasiyeye getirmesini rica etti. Giderken de parayı say, eğer eksik varsa kırtasiyede ben veririm dedi. (Paranın eksik kısmını yani, aklın nerde ya)

Kadın uzaklaştı, kuzende parayı saymaya başladı. Ben de o sırada kızı kesiyordum. Bi an kuzenden "lan" sesi geldi. Döndüm baktım.

- Noldu ? Dedim.
- Lan eski para vermiş lan. Geçmiyo ki mına koyim bu!

Demesi üzerine kahkaha attım, hatta o kadar çok güldüm ki. Bir ara yere eğilip karnımı tuttum. Ben gülmeye devam ederken kuzen koşup Zübeyde ablaya yetişmeye çalışıyordu...